Yokluk 3. Çıktı!
Levent Sayım, Kaan Koç ve Caner Ocak'ın çıkarttığı Yokluk Şiir Fanzin'in 3. Sayısı çıktı !Bu sayıda şiirleriyle Tozan Alkan, Seyit Pelitli, Ayfer Feriha Nujen, Cengiz Orhan, Uğur Polat ve Necati Albayrak Yokluk'ta...
Yokluk'u Kadıköy Genç Mefisto, Yazı Kafe, İmge Kitapevi ve Khalkedon'da; Taksim'de de Mephisto, Orhan Veli Şiir Evi ve Semerkant Kitapevi'nde...
Ve...
Yokluk bu sayısıyla Ankara ve İzmir'de... Yokluk'u İzmir Alsancak Pan ve Karşıyaka Yakın Kitapevi'nde bulabilirsiniz.
Ürün gönderisi ve sorularınız için iletisim@yokluk.net mailini kullanabilirsiniz.
Gitgide nesnelleşen bir dünyada, eşyanın içini dolduran ruhu elbet şiir anlatır. Kimselerin kimseye ihtiyacı olmuyor gibi gözükse de, kimseler şiirle sevişmiyor gibiyse, bu yollar bu kağıtlar hatta bütün bu arabalar ve banknotlar bile şiirin üflediği o mavi nefesin yaratıcı kıvılcımlarıyla doğmuştur. 'Ne kadar metalaşırsak o kadar iyi' diyemiyoruz ama ne kadar dünya o kadar şiir!
Şimdilerde bir moda var; şiir yazıp bir etiket sahibi olmak ve hatta üst üste şiirsel manifestolar yayımlamak. Büyük kelamlarla dolu maddeler, "şiirdeki tıkanıklığı bizim akımımız açacaktır ve geleceğe bir tek bu akım kalacaktır" son deyişleri, çekici başlıklar… Devir Osmanlı devri olsaydı elbet anlardık, 'şair' sıfatının böyle elden ele dolaşan satırları boş bir kimlik gibi gezdirilmesini. Fakat bu çağda, bu siyasi ve kültürel ortamda, bu niye? Nice usta şairler bile hala şair olduklarını söyleyemezken, birilerinin görmesi gerek artık; evet belki şiir tıkanık ama sebebi de yalnız ve yalnız samimi şiirin, alttan gelen güçlü ellerin önünü tıkayan bu suni kalabalık!
Ey şiir sultan! Biz sana bir manifesto hazırlamadık, ne bir akımsal ad koyduk başımıza ne de kapı önlerinde bekledik, bir madalya daha takıp devam etmek için bu kan ter yarışımıza. Çünkü bildik; yağız atlar çıplak koşar. Aziz Nesin'in dediği gibi; bizi geçersiniz yüz metrede, bin metrede arkada kalırız, on bin metrede yeniliriz… Ama koşmayı bırakmayacağız, koşacağız… Ve bir gün herkesin nefesi kesilince, ister on bininci kilometre ister ufuk çizgisinde, hala inatla koşuyor olacağız. Ah, kalemin kemiği yok, yanlış anlaşılmasın hatta anlaşılmadan yargıya varılmasın –hoş, varılsa da fark etmez ya- şiir asla bir yarış değildir! Öngörülen sadece bir hayat serüvenidir!
Ve bir şairin, ressamın, heykeltıraşın hatta bir katilin en büyük manifestosu işlediği bir cinayet, çizdiği bir tablo, yaptığı bir heykel, yazdığı bir şiirdir!
Şimdi el etek çekilsin, saklanıp gölgelere, başlarının üzerinde bambaşka gövdelerle kalem tutan eller şiirin gerçeğiyle kesilsin diye; ah şiir usta, sana nice methiyeler nice yergiler nice küfürler var burada!
Hoş görsün ki gelenler; aşık olunan 'şey'le dövüşmek değerlidir onunla sevişmek kadar!
Etiketler: edebiyat, yokluk, yokluk 3, yokluk fanzin
Ekleyen Yokluk Fanzin at 15:59 | 0 yorumlar oku